80- 'ABESE SURESİNİN KISA TEFSİRİ

'ABESE SURESİNİN ANLAMI



"En bağışlayıcı ve en merhametli olan Allah'ın adıyla,"

Ayet: 1-10
Ey elçi, gözleri görmeyen (kör) bir kimse yanlarına geldiğinde, bazıları surat asıp yüz çevirdiler. Nereden bileceksin ki, belki o, günahtan temizlenip arınacak, yani bu ilahi kitaptan / Kuran'dan aldığı öğütten yararlanıp kendini düzeltecektir. Ey elçi, İslam'ı gereksiz gören kibirli kimselere dosdoğru yolu / İslam'ı / doğruluğu anlatmaya çalışıyorsun; ama sen (İslam'ı ısrarla inkar eden ve büyüklük taslayan kimselerin) arınıp arınmamasından sorumlu değilsin. Ey elçi, şunu iyi bil ki, eğer sen kalbinde bir ürperti duyup koşarak sana gelen kimselere ilgi göstermezsen, (ahirette bundan hesaba çekilirsin.)
Ayet: 11-16
Ama bu ilahi kitap / Kuran sadece ilahi bir hatırlatmadır. Öyleyse dileyenler onu düşünüp öğüt alsınlar. Doğrusu bu Kuran değerli ve güvenilir yazıcıların elleriyle yazılan, kutlu sayfalarda yüksek ve temiz tutulan bir ilahi kitaptır.
Ayet: 17-23
İslam'ı inkar eden insanlar ahirette kahrolacaktır. Çünkü onlar çok nankördür. (İslam'ı ısrarla inkar eden her insan bir düşünsün bakalım,) Allah onu hangi şeyden yaratmıştır? Doğrusu Allah insanı bir damlacık sıvıdan yaratıp düzenlemiştir ve onun dosdoğru yola / İslam'a / doğruluğa yönelmesini kolaylaştırmıştır. Allah insanı (dünya hayatının sonunda) öldürüp kabre sokacaktır ve dilediğinde (ahirette) diriltip hesaba çekecektir. Ama (ne yazık ki) İslam'ı inkar eden insanlar Allah'ın emirlerini yerine getirmezler.
Ayet: 24-32
Ayrıca İslam'ı inkar eden insanlar yedikleri yiyeceklerin kaynağına bir bakmalıdır. Ey İslam'ı inkar eden insanlar, eğer Biz yağmuru yağdırmasaydık; toprağı yararak yağmuru içine sokmasaydık ve yeryüzünde tahıllar, üzüm bağları, otlar, zeytin ağaçları, hurma ağaçları, bahçeler, gür ormanlar, meyveler, yemişler ve çayırlar gibi çeşitli nimetleri çıkarmasaydık; siz ne yapabilirdiniz? (Hiçbir şey!) Bunlar sizin ve hayvanlarınızın yararı için yaratılmıştır.
Ayet: 33-42
Ama (bu dünya hayatının sonunda) o yüksek ses geldiğinde, yani kıyamet günü, herkes kendi kardeşinden, annesinden, babasından, hanımından ve çocuklarından bile kaçacaktır. İşte o gün onlardan herkes kendi derdine düşecektir. (O gün) İslam'a inananların yüzleri parlak, güleç ve sevinçli olacaktır; İslam'ı ısrarla inkar eden kafirlerin yüzleri ise toz toprak içinde / pis ve mosmor olacaktır. Çünkü onlar İslam'ı ısrarla inkar eden ve günahta ısrar eden kimselerdir.

سورة عبس

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

عَبَسَ وَتَوَلّٰىۙ ﴿1﴾ اَنْ جَٓاءَهُ الْاَعْمٰىؕ ﴿2﴾ وَمَا يُدْرٖيكَ لَعَلَّهُ يَزَّكّٰىۙ ﴿3﴾ اَوْ يَذَّكَّرُ فَتَنْفَعَهُ الذِّكْرٰىؕ ﴿4﴾ اَمَّا مَنِ اسْتَغْنٰىۙ ﴿5﴾ فَاَنْتَ لَهُ تَصَدّٰىؕ ﴿6﴾ وَمَا عَلَيْكَ اَلَّا يَزَّكّٰىؕ ﴿7﴾ وَاَمَّا مَنْ جَٓاءَكَ يَسْعٰىۙ ﴿8﴾ وَهُوَ يَخْشٰىۙ ﴿9﴾ فَاَنْتَ عَنْهُ تَلَهّٰىۚ ﴿10﴾ كَلَّٓا اِنَّهَا تَذْكِرَةٌۚ ﴿11﴾ فَمَنْ شَٓاءَ ذَكَرَهُۢ ﴿12﴾ فٖي صُحُفٍ مُكَرَّمَةٍۙ ﴿13﴾ مَرْفُوعَةٍ مُطَهَّرَةٍۙ ﴿14﴾ بِاَيْدٖي سَفَرَةٍۙ ﴿15﴾ كِرَامٍ بَرَرَةٍؕ ﴿16﴾ قُتِلَ الْاِنْسَانُ مَٓا اَكْفَرَهُؕ ﴿17﴾ مِنْ اَيِّ شَيْءٍ خَلَقَهُؕ ﴿18﴾ مِنْ نُطْفَةٍؕ خَلَقَهُ فَقَدَّرَهُۙ ﴿19﴾ ثُمَّ السَّبٖيلَ يَسَّرَهُۙ ﴿20﴾ ثُمَّ اَمَاتَهُ فَاَقْبَرَهُۙ ﴿21﴾ ثُمَّ اِذَا شَٓاءَ اَنْشَرَهُ ﴿22﴾ كَلَّا لَمَّا يَقْضِ مَٓا اَمَرَهُۙ ﴿23﴾ فَلْيَنْظُرِ الْاِنْسَانُ اِلٰى طَعَامِهٖۙ ﴿24﴾ اَنَّا صَبَبْنَا الْمَٓاءَ صَبًّاۙ ﴿25﴾ ثُمَّ شَقَقْنَا الْاَرْضَ شَقًّاۙ ﴿26﴾ فَاَنْبَتْنَا فٖيهَا حَبًّاۙ ﴿27﴾ وَعِنَبًا وَقَضْبًاۙ ﴿28﴾ وَزَيْتُونًا وَنَخْلًاۙ ﴿29﴾ وَحَدَٓائِقَ غُلْبًاۙ ﴿30﴾ وَفَاكِهَةً وَاَبًّاۙ ﴿31﴾ مَتَاعًا لَكُمْ وَلِاَنْعَامِكُمْؕ ﴿32﴾ فَاِذَا جَٓاءَتِ الصَّٓاخَّةُؗ ﴿33﴾ يَوْمَ يَفِرُّ الْمَرْءُ مِنْ اَخٖيهِۙ ﴿34﴾ وَاُمِّهِ وَاَبٖيهِۙ ﴿35﴾ وَصَاحِبَتِهٖ وَبَنٖيهِؕ ﴿36﴾ لِكُلِّ امْرِئٍ مِنْهُمْ يَوْمَئِذٍ شَأْنٌ يُغْنٖيهِؕ ﴿37﴾ وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ مُسْفِرَةٌۙ ﴿38﴾ ضَاحِكَةٌ مُسْتَبْشِرَةٌۚ ﴿39﴾ وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ عَلَيْهَا غَبَرَةٌۙ ﴿40﴾ تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌؕ ﴿41﴾ اُولٰٓئِكَ هُمُ الْكَفَرَةُ الْفَجَرَةُ ﴿42﴾