"En bağışlayıcı ve en merhametli olan Allah'ın adıyla,"
Ayet: 1-5
Ey elçi, yaratıp düzenleyen, ölçü koyup doğruya yönelten ve yemyeşil çayırları çıkarıp sonra da onları kupkuru çerçöp haline çeviren Rabb'inin yüce adını anarak hareket et.
Ayet: 6-7
Ey elçi, Biz bu ilahi kitabı / Kuran'ı sana okutacağız. Böylece sen (ondan hiçbir şeyi) unutmayacaksın. Doğrusu ancak Allah'ın dilediği şey olur. (Onun dilemediği şey ise asla olmaz.) Şüphesiz ki Allah açığı da gizliyi de en iyi bilendir.
Ayet: 8-15
Ey elçi, Biz sana kolaylıklar vereceğiz. Öyleyse ey elçi, insanlara (bu ilahi kitapla / Kuran'la) öğüt ver; çünkü bu ilahi öğüt / Kuran (İslam'a inananlara) fayda verir. Doğrusu (Allah'a karşı çıkmaktan) korkan kimseler onu düşünüp öğüt alacaktır. Kötü insanlar ise ondan kaçınıp uzak duracaktır. (Ama) onlar (ahirette) büyük ateşe (yani cehenneme) girecektir. Onlar cehennemde ne ölecektir ne de yaşayacaktır. Doğrusu kendini kötülükten arındıran, Rabb'inin yüce adını anan ve namaz kılan kimseler ise kurtuluşa / gerçek mutluluğa / cennet nimetlerine erişecektir.
Ayet: 16-19
Ama ey putperest / müşrik Araplar, siz daha iyi ve daha kalıcı olan ahiret hayatını bırakıp geçici dünya hayatını tercih ediyorsunuz. Herkes şunu iyi bilsin ki, bu, (yani ahiret / ahiretteki hesap gerçeği) İbrahim'e ve Musa'ya verilen sayfalar (dahil tüm önceki ilahi sayfaların asıllarında) da vardır.