96- 'ALAK SURESİNİN KISA TEFSİRİ

'ALAK SURESİNİN ANLAMI



"En bağışlayıcı ve en merhametli olan Allah'ın adıyla,"

Ayet: 1-5
Ey elçi, (herkesi / her şeyi) yaratan Rabb'inin adıyla oku. O, insanı ilişkiden (anlam çıkaran, yani düşünen bir varlık olarak) yaratmıştır. Oku! Herkes şunu iyi bilsin ki, Rabb'in en cömerttir. Çünkü O, insanlara bilmediklerini kalemle (ve kitapla) öğretmiştir.
Ayet: 6-8
Ama (ne yazık ki) bazı insanlar kendi kendilerine yettiklerini sanıp (Allah'a karşı) azgınlaşırlar. Ey elçi, herkes şunu iyi bilsin ki, tüm insanlar ahirette Rabb'inin huzuruna dönecektir (ve tüm yaptıklarından hesaba çekilecektir.)
Ayet: 9-13
Ey elçi, (yalnız Allah'a) namaz kılan kullara yasaklar koyan putperest / müşrik Arapları biliyorsun. Ey elçi, sen onların dosdoğru yola / İslam'a / doğruluğa uymadıklarını da, Allah'ın emirlerine duyarlıca sorumlu davranmayı ve yasaklarından sakınmayı emretmediklerini de, gerçeklerden / İslam'dan / doğruluktan yüz çevirip inkar ettiklerini de biliyorsun.
Ayet: 14-18
Doğrusu onlar Allah'ın her şeyi gördüğünü anlamıyorlar. Ama eğer (İslam'ı inkar etmeye) son vermezlerse, (ahirette) Biz onların gerçekleri / İslam'ı / doğruluğu yalanlayan günahkar alınlarından tutup onları cehenneme atacağız. O vakit onlar (kendilerini cehennemden kurtarması için) putlarını / sahte ilahlarını çağırsınlar da görelim(!) Doğrusu Biz de (cehennemde onları cezalandırmaları için) zebanileri çağıracağız.
Ayet: 19
Ey elçi, sakın İslam'ı ısrarla inkar eden kafirlere uyma ve (yalnız Rabb'ine) secde ederek yaklaş.

سورة الـعلق

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

اِقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذٖي خَلَقَۚ ﴿1﴾ خَلَقَ الْاِنْسَانَ مِنْ عَلَقٍۚ ﴿2﴾ اِقْرَأْ وَرَبُّكَ الْاَكْرَمُۙ ﴿3﴾ اَلَّذٖي عَلَّمَ بِالْقَلَمِۙ ﴿4﴾ عَلَّمَ الْاِنْسَانَ مَا لَمْ يَعْلَمْؕ ﴿5﴾ كَلَّٓا اِنَّ الْاِنْسَانَ لَيَطْغٰىۙ ﴿6﴾ اَنْ رَاٰهُ اسْتَغْنٰىؕ ﴿7﴾ اِنَّ اِلٰى رَبِّكَ الرُّجْعٰىؕ ﴿8﴾ اَرَاَيْتَ الَّذٖي يَنْهٰىۙ ﴿9﴾ عَبْدًا اِذَا صَلّٰىؕ ﴿10﴾ اَرَاَيْتَ اِنْ كَانَ عَلَى الْهُدٰىۙ ﴿11﴾ اَوْ اَمَرَ بِالتَّقْوٰىؕ ﴿12﴾ اَرَاَيْتَ اِنْ كَذَّبَ وَتَوَلّٰىؕ ﴿13﴾ اَلَمْ يَعْلَمْ بِاَنَّ اللّٰهَ يَرٰىؕ ﴿14﴾ كَلَّا لَئِنْ لَمْ يَنْتَهِ لَنَسْفَعًا بِالنَّاصِيَةِۙ ﴿15﴾ نَاصِيَةٍ كَاذِبَةٍ خَاطِئَةٍۚ ﴿16﴾ فَلْيَدْعُ نَادِيَهُۙ ﴿17﴾ سَنَدْعُ الزَّبَانِيَةَۙ ﴿18﴾ كَلَّاؕ لَا تُطِعْهُ وَاسْجُدْ وَاقْتَرِبْ۩ ﴿19﴾