"En bağışlayıcı ve en merhametli olan Allah'ın adıyla,"
Ayet: 1
Ey insanlar, şunu iyi bilin ki, göklerde ve yerdeki herkes / her şey Allah'ın yüceliğini anarak hareket eder. Şüphesiz ki Allah her şeyin hükümranıdır, her şeyden kutsaldır, en üstündür ve en doğru kararı verendir.
Ayet: 2-3
Doğrusu Mekkeli Araplara (Yahudilerden değil) aralarından biri olan bu elçiyi gönderen Allah'tır. Bu elçi Allah'ın bildirdiği gerçekleri onlara okuyup aktarır, onları (günahtan) arındırır ve onlara bu ilahi kitabı / Kuran'ı ve doğru hükümleri öğretir. Çünkü onlar (İslam'a inanmadan) önce apaçık / büyük bir sapkınlığın içindeydi. Ayrıca bu elçi (Mekkeli Araplardan başka İslam'a inananlara) katılacak olan diğer insanları da (İslam'a davet eder.) Şüphesiz ki Allah en üstündür ve en doğru kararı verendir.
Ayet: 4
İşte bu, Allah'ın dileyenlere (yani İslam'a inananlara) verdiği bir lütfudur. Şüphesiz ki Allah büyük lütufların sahibidir.
Ayet: 5
Doğrusu Tevrat'ı üstlendikten sonra onun sorumluluğunu taşımayan (Yahudiler) sırtında tomarlarca kitap taşıyan bir eşeğe benzetilebilir. Allah'ın bildirdiği gerçekleri yalanlayan kimselerin örneği işte böyle kötü olur. Doğrusu Allah haksızlıkta / zulümde ısrar eden zalimleri dosdoğru yola / İslam'a / doğruluğa yöneltmez.
Ayet: 6-8
Ey elçi, (Medineli) Yahudilere de ki: "Ey Yahudiler, eğer -diğer insanların değil- sadece sizin 'Allah'ın dostları' olduğunuzu iddia ediyorsanız ve doğruyu söylüyorsanız hemen ölmeyi (ve cennete kavuşmayı) arzulamanız gerekmez mi?" Doğrusu onlar bu dünyada işledikleri günahlar yüzünden ölmeyi asla istemezler. Şüphesiz ki Allah haksızlıkta / zulümde ısrar eden zalimleri en iyi bilendir. Ey elçi, onlara de ki: "Kaçmaya çalıştığınız ölüm gelip sizi bulacaktır. Sonuçta (ahirette) hepiniz görülen-görülmeyen her şeyi en iyi bilen (Allah'ın huzuruna) döndürüleceksiniz. O da size tüm yaptıklarınızı bildirecek (ve sizi hesaba çekecektir.)"
Ayet: 9-10
Ey İslam'a inananlar, Cuma namazının ezanı okunduğunda, alışverişi bırakıp Allah'ın ilahi öğüdüne / Kuran'a koşun. Böyle yapmanız sizin için daha iyidir. Keşke gerçekleri bir anlasaydınız. Cuma namazını kıldıktan sonra yeryüzünde dağılıp Allah'ın nimetlerinden nasibinizi arayabilirsiniz, (yani, ticaretinizi sürdürebilirsiniz.) Ey İslam'a inananlar, Allah'ı çokça (şükürle) anın. Umulur ki kurtuluşa / gerçek mutluluğa / cennet nimetlerine erişirsiniz.
Ayet: 11
Ey elçi, (ne yazık ki) bazıları bir ticaret veya bir eğlence gördüklerinde, seni ayakta bırakıp oraya doğru akın ettiler. Ey elçi, onlara de ki: "Doğrusu ahirette Allah'ın huzurundaki (cennet) tüm eğlencelerden ve ticaretlerden daha iyidir. Şüphesiz ki Allah en iyi nimetleri lütfedendir."