"En bağışlayıcı ve en merhametli olan Allah'ın adıyla,"
Ayet: 1-5
Güneş'in karanlığı yarıp doğması, (Ay'ın) on gecelik evreleri, çift ve tek tüm günler ve her gecenin geçip bitmesi Allah'ın bildirdiği gerçeklere şahittir. Doğrusu bu ilahi kitapta / Kuran'da akıl sahipleri için yeminler (büyük vurgulamalar)) vardır.
Ayet: 6-14
Ey elçi, Rabb'inin (İslam'ı ısrarla inkar eden) Ad toplumuna, beldeler arasında benzeri yaratılmamış (eşsiz güzellikte) bulunan ve sütunlar sahibi olan İrem toplumuna, vadilerdeki kayaları oyup (binalar yapan) Semud toplumuna ve piramitler sahibi olan Firavuna (ve onun beraberinde olanlara) ne yaptığını (yani onları nasıl cezalandırıp yok ettiğini) biliyorsun. Çünkü onlar kendi beldelerinde (Allah'a karşı) azgınlaştılar ve oralarda bozgunculuğu artırdılar. Ama ey elçi, Rabb'in onlara ceza kamçısını indirdi Şüphesiz ki Rabb'in her şeyi gözetendir / görendir.
Ayet: 15-16
Buna rağmen Rabb'leri (Allah) bazı insanları ikramlar ve nimetler vererek sınadığında, onlar: "(Bu dünya hayatında sınandıklarını unutup) Rabb'im bana üstünlük verdi." derler. Allah onları daha az nimetler vererek sınadığında ise: onlar: "Rabb'im bana haksızlık etti." derler.
Ayet: 17-20
Ama ey putperest / müşrik Araplar, siz (ahirete / ahiretteki hesaba inanmıyorsunuz,) yetime / kimsesize ikramda bulunmak istemiyorsunuz, yoksulu doyurmaya teşvik etmiyorsunuz, açgözlülük ederek (zayıf durumda olan kimselerin) miras payını yiyorsunuz ve servet (biriktirmeyi) çok seviyorsunuz.
Ayet: 21-26
Ama ey elçi, yeryüzü paramparça olduğunda, Rabb'in (hükmetmeye) geldiğinde ve melekler sırayla dizildiğinde, işte o gün, cehennem (İslam'ı ısrarla inkar eden kafirlerin önüne) getirilecektir. O gün İslam'ı ısrarla inkar eden insanlar da gerçekleri düşünüp anlayacaktır. Ama (ahirette / iş işten geçtikten sonra) öğüt almanın onlara hiçbir yararı olmayacaktır. Onlar: "Keşke (dünyadayken ahiret) hayatım için iyi işler yapmış olsaydım." diyecektir. Çünkü o gün Allah'ın cezası benzersiz ve çok şiddetli olacaktır.
Ayet: 27-30
Ey (İslam'a inanıp) kalbi huzur bulan kimseler -siz Ondan razı, O da sizden razı olarak- Rabb'inize dönün / yönelin, İslam'a (gönülden) inanan kullarımın arasına katılın ve (ahirette) cennetime girin.