"En bağışlayıcı ve en merhametli olan Allah'ın adıyla,"
Ayet: 1-7
Ey elçi, her yeri kaplayacak olan kıyamet gününün haberi sana geldi. Kıyamet günü İslam'ı ısrarla inkar eden kafirlerin yüzleri öne eğik, yorgun ve bitkin olacaktır. (Çünkü) onlar cehennemin kızgın ateşine girecektir. (Cehennemde) onlara kaynar sıcak sular içirilecektir ve onlar besleyici ve doyurucu olmayan (acı ve pis kokulu) dikenlerden başka bir yiyecek bulamayacaktır.
Ayet: 8-16
İşte o gün / kıyamet günü İslam'a inananların yüzleri mutluluk duyup (parlayacaktır.) Onlar (dünyada) yaptıkları (düzeltici / iyi işlerden) memnun olacaktır. Onlar yüksek cennetlere girecektir ve orada hiçbir boş / rahatsız edici söz işitmeyecektir. O cennetlerde bolca akan pınarlar, yüksek koltuklar, (cennet içeceklerinden doldurulup tepsilere) konmuş bardaklar, sıralanmış yastıklar ve (her yere) döşenmiş halılar bulunacaktır.
Ayet: 17-20
Ama (ne yazık ki) putperest / müşrik Araplar (Allah tarafından) develerin (çöl ortamına) ne kadar uyumlu yaratıldığına, gökyüzünün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl sabitlendiğine ve toprağın yeryüzüne nasıl serildiğine hiç bakmıyorlar.
Ayet: 21-26
Öyleyse ey elçi, insanlara (bu ilahi kitapla / Kuran'la) öğüt ver. Doğrusu sen onlara üstün gelmekle değil öğüt vermekle görevlisin. Ama Allah gerçeklerden / İslam'dan / doğruluktan yüz çeviren ve inkar eden kimseleri (ahirette) en büyük cezalara uğratacaktır. Herkes şunu iyi bilsin ki, tüm insanlar ahirette huzurumuza dönecektir ve Biz onları tüm yaptıklarından hesaba çekeceğiz.