"En bağışlayıcı ve en merhametli olan Allah'ın adıyla,"
Ayet: 1-6
Kıyamet günü gökyüzü -Rabb'inin emrini dinleyip, o emri yerine getirerek- yarıldığında ve yeryüzü -Rabb'inin emrini dinleyip, o emri yerine getirerek- düzleştiğinde ve içindekileri dışarı atıp boşaldığında: "Ey insanlar, şunu iyi bilin ki, şimdi Rabb'inizin huzuruna koşup Onunla buluşacaksınız." denilecektir.
Ayet: 7-15
(İşte o gün) amel defteri (ön taraftan) sağ eline verilen kimseler çok kolay bir hesapla hesaba çekilecektir ve arkadaşlarının yanına mutlu olarak dönecektir. Amel defteri arka taraftan (sol eline) verilen kimseler ise (çok zor bir hesaba çekilecektir ve) yok olmak isteyecektir. Onlar cehennemin alevli ateşine girecektir. Çünkü onlar (dünyadayken İslam'ı ısrarla inkar eden kafir) arkadaşlarının yanında mutlulardı ve (ahirette yeniden hayata) dönmeyeceklerini sanmaktalardı. Hayır! (Gerçekler onların sandıkları gibi değildir.) Şüphesiz ki Rabb'leri onları her zaman hakkıyla görendir.
Ayet: 16-19
Ey insanlar, güneşin şafak kızıllığını, gece karanlığını ve dolunaya dönüşen Ay'ı şahit tutarak yemin ederim ki, (ahiret / ahiretteki hesap bir gerçektir.) Doğrusu siz aşama aşama (ahirete doğru) ilerliyorsunuz.
Ayet: 20-22
Niçin bazı insanlar İslam'a inanmıyorlar ve -bu ilahi kitap / Kuran onlara okunduğunda- Allah'a secde etmiyorlar? Doğrusu İslam'ı ısrarla inkar eden kafirler gerçekleri / İslam'ı / doğruluğu yalanlıyorlar. Şüphesiz ki Allah onların içlerinde tuttuğu (niyetleri) en iyi bilendir.
Ayet: 23-25
Öyleyse ey elçi, İslam'ı ısrarla inkar eden kafirlere ahiretteki şiddetli cezaları müjdele. Herkes şunu iyi bilsin ki, İslam'a inanıp düzeltici / iyi işler yapan kimselere ise (ahirette) bitmez-tükenmez (sonsuz bir cennet) ödülü vardır.