"En bağışlayıcı ve en merhametli olan Allah'ın adıyla,"
Ayet: 1-13
Ey insanlar, şunu iyi bilin ki, bu ilahi kitabı / Kuran'ı öğreten Rahman / en bağışlayıcı (olan Allah'tır.) O, insanı yarattı ve ona konuşmayı öğretti. Güneşi ve Ay'ı bir hesaba göre (hareket ettiren de O'dur.) Bu yüzden, yıldızlar, (otlar) ve ağaçlar (yani tüm varlıklar) yalnız Ona secde ederler. Göğü yükselten ve (bu evrene) bir denge koyan da O'dur. Öyleyse ey insanlar, (aşırı giderek) dengeyi bozmayın; daima adaletli davranarak ölçüyü yerine getirin ve sakın tartıyı eksik yapmayın! Yeryüzünü canlıların yaşamına uygun olarak düzenleyen ve orada (çeşitli) meyveleri, salkımlı hurma ağaçlarını, tahılları ve hoş kokulu çiçekleri (bitiren de O'dur.) Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki!
Ayet: 14-18
Allah (ilk) insanı balçık çamurdan, cinleri ise ateşin yükselen alevinden yaratmıştır. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki! Allah doğuların ve batıların (yani her yerin, herkesin ve her şeyin tek) Rabb'idir. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki!
Ayet: 19-25
Doğrusu Allah iki su kütlesini (ırmakları ve denizleri) birbiriyle buluşması için salmıştır; aralarına da (tuzlu su tatlı suya karışmasın diye yerçekimi ve yoğunluk farkı yasalarını) bir perde olarak koymuştur. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki! O sulardan inci ve mercan çıkar. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki! Diğer yandan Allah denizlerde yüzmekte olan -dağ gibi büyük yapılmış- gemilerin (gerçek) sahibidir. (Çünkü onları yüzdüren başkası değil O'dur.) Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki!
Ayet: 26-28
Ey elçi, herkes şunu iyi bilsin ki, (kıyamet günü) yeryüzündeki herkes ölecektir; ama sonsuz büyüklük ve cömertlik sahibi olan Rabb'in kalacaktır. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki!
Ayet: 29-30
Doğrusu göklerde ve yerdeki herkes / her şey (her an) Allah'tan istekte bulunur. Allah da (onlara) her gün nice işlerinde (yardım eder.) Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki!
Ayet: 31-32
Ey günahkarlar, şunu iyi bilin ki, Biz sizin tüm yaptıklarınızı (ahirette) ortaya dökeceğiz (ve sizi hesaba çekeceğiz.) Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki!
Ayet: 33-45
Ey (İslam'ı inkar eden) cin ve insan topluluğu, eğer gücünüz yetiyorsa, göklerin ve yerin sınırlarından (Allah'ın hükümranlığından) çıkın da görelim. Ama (Allah'ın hükümranlığından) çıkamazsınız; çünkü siz Allah'tan daha güçlü değilsiniz. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki! Şunu iyi bilin ki, (eğer tövbe edip İslam'a inanmazsanız, ahirette) üzerinize cehennem ateşinin alevleri ve zehirli dumanı gönderilecektir. Sonuçta yardımsız / çaresiz kalacaksınız. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki! Doğrusu (kıyamet günü) gökyüzü yarıldığında, (kaynayan) yağ gibi kıpkırmızı olacaktır. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki! İşte o gün insanlar ve cinler, başkasından değil (sadece kendi yaptıklarından) hesaba çekilecektir. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki! Doğrusu günahta ısrar eden suçlular ahirette yüzlerinden tanınacaktır ve onlar alınlarından ve ayaklarından tutulup (cehenneme atılacaktır.) Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki! Sonuçta İslam'ı ısrarla inkar eden kafirlere: "İşte bu ceza, günahta ısrar eden suçluların (dünyadayken) yalanladığı cehennemdir." denilecektir. Onlar cehennem ateşi ve kaynar sıcak su cezaları arasında gidip gelecektir. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki!
Ayet: 46-55
Diğer yandan Rabb'inin huzurunda hesaba çekilmekten korkan (ve İslam'a inanıp dosdoğru davranan) kimselere ise iki cennet verilecektir. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki! Öyle iki cennet ki her ikisi de harika (güzelliklerle ve) sanatlarla dolu olacaktır. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki! Öyle iki cennet ki her ikisinde de iki pınar akacaktır. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki! Öyle iki cennet ki her ikisinde de çeşitli meyveler olacaktır. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki! Cennete giren kimseler ipekli kumaştan kaplanmış olan koltuklarda oturacaktır ve onların ellerinin altında her iki cennetten toplanan meyveler olacaktır. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki!
Ayet: 56-61
O cennetlerdeki hanımlar yumuşak bakışlı ve daha önce -insan veya cin- yani hiç kimsenin dokunmadığı kadınlar olacaktır. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki! O hanımlar sanki yakut ve mercan gibi (gözalıcı) olacaktır. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki! Doğrusu (dünyadaki) iyiliklerin karşılığı (ahiretteki) iyilikler olacaktır. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki!
Ayet: 62-71
Ahirette (İslam'a inananlardan daha fazlasını hak edenlere) o iki cennetten başka iki cennet daha verilecektir. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki! O iki cennet de yemyeşildir. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki! O iki cennette de fışkıran iki pınar vardır. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki! O iki cennette de çeşitli meyveler, hurma ağaçları ve nar ağaçları vardır. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki! O cennetlerde her şeyin en iyisi ve en güzeli olacaktır. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki!
Ayet: 72-77
O cennetlerdeki çardaklarda güzel gözlü ve yumuşak bakışlı hanımlar bulunacaktır. Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki! Cennete giren kadınlar daha önce -insan veya cin- yani hiç kimsenin dokunmadığı (yeni bir yaratılışla var olacaktır.) Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki! Cennete giren kimseler orada rahat, yeşil ve işlemeli koltuklara oturup (sohbet edecektir.) Öyleyse Rabb'inizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ki!
Ayet: 78
Ey elçi, herkes şunu iyi bilsin ki, büyüklük ve cömertlik sahibi olan Rabb'inin adı en yücedir.