"En bağışlayıcı ve en merhametli olan Allah'ın adıyla,"
Ayet: 1-14
Kıyamet günü güneş dürüldüğünde, yıldızlar söndüğünde, dağlar yürütüldüğünde, on aylık dişi develer (yani çok değerli mallar) sahipsiz / başıboş bırakıldığında, yabani hayvanlar (korkudan) bir araya toplandığında, denizler kaynatıldığında, insanlar gruplandığında, diri olarak gömülen kız çocuklarına hangi suçtan öldürüldükleri sorulduğunda, (insanların tüm yaptıklarının yazıldığı) amel defteri sayfaları açıldığında, gökyüzünün perdesi kaldırıldığında, cehennem ateşi (İslam'ı ısrarla inkar edenler için) alevlendiğinde ve cennet (İslam'a inananlar için) yaklaştırıldığında, herkes (dünyadayken ahiret hayatı için) ne hazırladığını görecektir.
Ayet: 15-21
Ey insanlar, gündüz sinip geceleri gözüken yıldızları ve giden gecenin ardından ağaran sabahı şahit tutarak yemin ederim ki, bu ilahi kitap / Kuran, (gökleri ve yeri kuşatan) Arş'ın sahibi ve en kuvvetli olan Allah'ın (gönderdiği) değerli bir elçinin (size aktardığı ilahi) sözlerdir. Şunu iyi bilin ki, bu elçi kendisine uymanız gereken çok güvenilir biridir.
Ayet: 22-25
Ey Mekkeliler, şunu iyi bilin ki, sizin (önceden) arkadaşınız olan bu elçi asla aklını yitirmiş / delirmiş değildir. Doğrusu o, apaçık ufukta (vahiy meleğini / Cebrail'i) gördü. Bu elçi Allah'ın ona vahiy ettiği gerçeklerden hiçbirini saklamadan (size okuyup aktarmaktadır.) Şüphesiz ki bu ilahi kitap / Kuran, (Allah'ın rahmetinden) kovulan şeytanın sözleri değil (Allah'ın ilahi öğüdüdür.)
Ayet: 26-28
Öyleyse ey insanlar, (söyleyin bakalım, Allah'ın bildirdiği gerçekleri inkar ederek) nereye gidebilirsiniz? (Doğrusu Allah'ın bildirdiği gerçekleri inkar ederek ancak cehenneme gidebilirsiniz.) Doğrusu bu ilahi kitap / Kuran tüm varlıklar için -özellikle sizden dosdoğru davranmak isteyenler için- ilahi bir öğüttür.
Ayet: 29
Ey insanlar, şunu iyi bilin ki, eğer tüm varlıkların Rabb'i olan Allah dilemeseydi, siz hiçbir şey dileyemezdiniz.